21.09.2008

PÜF NOKTALAR

* Tuz rutubetsiz yerde saklanmalıdır. Tuzluklarınızın içinde 15-20 adet pirinç bulundurursanız rutubeti alır.

* Kullanacağınız un beyaz olmalı ve rutubetsiz yerde saklanmalıdır.

* Süt taze olmalı ve tercihen inek sütü kullanılmalıdır. Pek çok yumurtalı yemek taze olmayan yumurta ile istenilen lezzette olamazlar.

* Tuzsuz tereyağı az az alınıp kullanılmalıdır. Fakat iki - üç kilo kadar tereyağı da su içinde bir süre bozulmadan tazeliğini koruyabilir.

* Baharatların bulunduğu yerler, fena kokulu olmamalı, yaş olmayan, havadar, serin ve doğrudan güneş ışığı almayan yerlerde tutulmalı ve yağmur altında bırakılmamalıdır.

* Ambalajı açılmış salam, sosis gibi şarküteri ürünlerini buzdolabında 3 gün tutabiliriz. 3 gün içinde tüketilmeyecekse dondurarak bu süreyi 6 aya kadar uzatabiliriz. Bezelyeleri ayıkladıktan sonra imkanınız varsa hemen pişirin.Çünkü bezelyeler hemen kuruyup sertleşebilir.Bu bezelyeleri bir gün kadar soğuk su içinde bekletirseniz, yeniden dirildiklerini görürsünüz.

* Taze nane, dereotu, fesleğen gibi otları bozulmadan saklamak için bu otları ince ince kıyıp porsiyon halinde folyoya sararak derin dondurucuda dondurabilirsiniz. Bunun yanında otları ince ince kıydıktan sonra buz kalıplarına koyup buzlukları su ile doldurarak da dondurabilirsiniz. Ayrıca ince kıyılmış otları kavanozlara koyup sıkıştırdıktan sonra üstüne sirke, kaya tuzu ya da sıvı yağ koyarak buzdolabında bekletebilirsiniz.

* Domatesler yemeğe konulurken önceden kaynar suya batırılıp kabukları soyulmalı ve çekirdekleri çıkarılmalıdır.

* Kurabiyelerinizin zamanla sertleşmemesi için, kapağı çok iyi kapanan teneke bir kutuda, yanlarına bir iki dilim elma koyarak saklayın. Böylece orada kaldıkları sürece elma gerekli olan nemi sağlar ve kurabiyeleriniz sertleşmeden uzun süre taze kalır.

* Ekmeklerin uzun süre dayanması için bir torbaya koyup hava almasını engelleyin. Böylece 5-6 gün bayatlamadan dayanmasını sağlamış olursunuz. Ekmeklerinizi ekmek kutusunda muhafaza etmeyi düşünüyorsanız, küçük bir kabın içine bir miktar tuz koyup ekmek kabınızın bir köşesine yerleştirin. Ekmekleriniz daha geç bayatlamış olur.

* Kahvenin zamanla tadı bozulur. Bayat bir kahve ikram sırasında sizi zor durumda bile bırakabilir. Bunu engellemek için kahve kavonozuna 2-3 tane kesme şeker atarsanız, farkı görürsünüz.

* Sucukları serin bir yerde asmak yetmez. Zamanla üstleri beyaz bir küf kaplar. Zaman zaman sucukların üstünü, yarıya kestiğiniz bir limonla silin. Küflenmesini önlersiniz.

* Balık yemeği yapmaya karar verdiniz. Ancak balığı hazırlarken elinizden kayması ve elinizde zor çıkan bir koku bırakması sizi düşündürüyor. Hiç üzülmeyin, kolayı var. Balığı hazırlarken, ellerinizi suyla nemlendirip tuza bulayın. Böylece balık elinizden kaymayacak ve balığın kokusu da elinizden daha kolay çıkacaktır.

* En iyi cins rafine unlar çok beyaz renkte veya hafif sarıya çalar beyazlıkta olanlar ve ele yumuşak gelenlerdir. Unun kalitesini anlamak için, avuç içine bir miktar alarak sıkın. Un etraftan fışkırırsa kuru ve kaliteli, avuç içinde kalıp gibi kalırsa, rutubetli demektir. Rutubetli un daha az dayanır, unu ne kadar rutubetsiz ve hava alan yerlerde saklarsanız, o kadar uzun süre kullanabilirsiniz.

* Bayat ekmekleri kare kare kesip kızarttıktan sonra kapaklı bir kavanoza koyup buzdolabında çorbalarınızda kullanmak üzere saklayabilirsiniz veya robotta öğütüp galeta unu niyetine de kullanabilirsiniz.

* Yemeklere konan tuz miktarı pişen yemeğin çeşidine göre değişir. Sulu ve soslu yemeklere başlangıçta az tuz koyun, yemek pişince tekrar ilave edebilirsiniz.
Kırmızı etli yemeğe, iyice piştikten sonra, beyaz etli yemeğe pişmesine yakın tuz koyarsanız yemekler daha lezzetli olur.
Yemek tuzluysa fazla tuzunu almak icin, adet patatesi soyup yemeğinize doğrayın. Bir kaç dakika kaynatın.

* İşte size çay demlemenin altın kuralları!
Taze ve soğuk su kullanın.
Daha iyi bir demleme ısısına ulaşmak için demliği ısıtın.
Çayın ölçüsüne dikkat edin; fazla çay koymak hem ekonomik değildir hem de çay acı olur.
Su kaynadığı anda, suyu demliğe ekleyin.
Tüm lezzetin açığa çıkabilmesi için 3-5 dakika demleyin.
Eğer çayınızı süt ile içmek istiyorsanız daha iyi karışması için fincana önce sütü koyun.
Çayı kuru, hava almaz bir kapta muhafaza edin.

* Patates kızartmasının kıtır kıtır, gevrek olmasını istiyorsanız, patatesleri una buladıktan sonra tavaya atmalısınız.

* Eğer evde ekmek yapıyorsanız, içine koyacağınız bir miktar haşlanmış ve ezilmiş patates ekmeğinizin daha geç bayatlamasını sağlayacaktır

* Doğru saklama yöntemlerini kullanarak gıdalarınızın ömürlerini uzatabilir, dolayısı ile bütçenize katkıda bulunabilirsiniz. Yiyeceklerin yanlış yöntemlerle saklanmasının yalnız bütçeye değil, sağlığa da verdiği zararlar vardır. Tüm gıdalar için geçerli olan en önemli kural, bozulma şüphesi olan gıdaların saklanmayıp, hemen atılmasıdır. Bozulmuş gıdaları atarken de çok dikkatli olmak gerekir. Bu gıdalar mümkünse, açık olarak değil de kimsenin ulaşamayacağı şekilde sarılarak atılmalıdır.
Gıdalar genellikle serin ve kuru yerde saklanmalıdır. Buzdolapları da çok doldurulmamalıdır. Çünkü çok dolu buzdolaplarında, hava rahatça dolaşamadığı için iyi soğutma sağlanamaz. Buzdolabının en sıcak bölmesi 5-7 derece ve soğuk bölümünün de -4 derece olması gerekir. (Buzluk ve derin dondurucu bu bölümlere dahil edilmemiştir.)
Buzdolabınızın içinde bir küçük kapta saklayacağınız karbonat, gıdaların kokularını emerek kötü kokuların oluşmasına engel olacaktır.

* Pişirme hatalarını düzeltmek için...
Çorbanızın tuzu fazla kaçtıysa, bir patatesi kabuklarını soyup ikiye kestikten sonra, çorba tenceresinin içine atın.
Çorbanız çok sulu olduysa, hazırlayacağınız bir meyaneyle kıvamını ayarlayabilirsiniz. Bunun için iki kaşık eritilmiş Sana'yı bir kaşık unla karıştırıp ve bu karışımı pişmekte olan çorbanıza yavaş yavaş ekleyin.

* Kolay domates soymanın yolu!
Domatesleri kolayca soyabilmek için 20 saniye kadar sıcak suyun içine bırakın ve hemen süzgeçle alın. Sonra soğuk sudan geçirip keskin bir bıçakla kabuklarını soyun. Bu işlem, domates kabuklarının yumuşamasını ve kolayca soyulmasını sağlayacaktır. Ancak bu metodu sadece yemek pişirmede kullanacağınız domateslerde uygulayın.

* Yumurta akını çırparken
Yumurta akını çırpıp kar haline getirirken, öncesinde ve sonrasında dikkat etmeniz gereken püf noktaları şunlardır:
Yumurtayı oda sıcaklığında tutun.
Yumurtayı çırparken el çırpıcısı veya çatal yerine tercihen elektrikli mikser kullanın.
Çırptığınız kabın temiz olmasına dikkat edin.
Yumurta alana ufacık da olsa yumurta sarısını karıştırmamaya dikkat edin.
Mutlaka bir tutam tuz katın.

* Güzellik iksiri: Kara üzüm
SAMSUN Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hüseyin Çelik, kara üzümün kadınların güzellik iksiri olduğunu söyledi. Doç. Dr. Çelik, “Kadınlar kara üzümü ezip cilt maskesi olarak yüzlerinde bir saat beklettiklerinde belli bir süre sonra belirgin bir gençleşme gözlenir'' dedi.
Kara üzümün yapısında bulunan vitaminler, minareller, potasyum, magnezyum ve demirin bağışıklık sistemlerini kuvvetlendirdiğini söyleyen Doç. Dr. Çelik, diğer özelliklerini de şöyle sıraladı:
“Kara üzüm yağların erimesine yardımcı olarak cildin taze ve temiz bir görünüm almasını sağlar. İçerdiği maddeler sayesinde güzellik iksiri olarak nitelendirilen kara üzüm aynı zamanda zayıflama rejimlerinde de rahatlıkla kullanılabilir. Kadınlar kara üzümü ezip yüzlerine maske yapabilirler. Ezilmiş kara üzümü bir saat yüzlerinde beklettiklerinde belli bir süre sonra belirgin bir gençleşme gözlenir.
'' Kara üzümün şifa kaynağı olduğunu belirten Doç. Dr. Çelik, öğleden sonra düşen vücut ve beyin performansının bir bardak üzüm suyu veya bir salkım üzüm ile artırılabileceğini söyledi. Kara üzümün beyin hücrelerini zenginleştirdiğini de dile getiren Doç. Dr. Çelik, “Öğleden sonra bir salkım üzüm yemek yavaşlayan beyin aktivitesini güçlü hale getirmek için çok faydalı. Herkese kara üzüm yemesini tavsiye ediyoruz'' dedi.

* Tavuğu tekrar ısıttığınızda lezzetini kaybetmemesi için
Kızarttığınız tavuğun tekrar ısıttığınızda lezzetini kaybetmesini istemiyorsanız tavuk parçalarını bir süzgece koyun. Tencerenin içerisinde su kaynatın ve süzgeci üzerine oturtun. Buharda ısıtılan tavuk lezzetinde hiçbir şey kaybetmeyecektir.

* Mangal yaparken...
Mangalda pişirdiğiniz ete duman kokusunun ve tadının sinmemesi için, iyice yıkadığınız bir elma ya da bir parça limonun kabuğunu ateşe atın. Ateşe atacağınız birkaç sap biberiye de ete farklı tat katabilir. Ama bu tadın ve kokunun çok baskın olmaması için biberiyenin etin pişirme süresinin sonuna doğru ateşe atılması gerekir.
Mangal yaparken etten akan yağlar, kor halindeki kömür parçalarının üstüne düştüğünde alevlenmeye sebep olur. Bu da eti yakar. Ama ateşi söndürmeyecek miktarda suyu elinizle ateşin üzerine serperseniz, alevler dinecektir.
İster fırında olsun ister mangalda, ızgara yiyeceklerin tadı bir başka olur. Ama fırın ızgarasında pişirilen etlerin yağlarını tepsiden temizlemek de zordur. Bu işin de altından kalkabilmek için fırın tepsisine bir miktar su doldurmanız yeterli. Yağlar soğuduğunda suyun yüzünde toplanacak ve tepsinin kolay temizlenmesini sağlayacaktır.

* Soğanın ağlatmasına izin vermeyin
Soğanın ağlatmasına artık izin vermeyin. Ve bu da öyle zor bir şey değil, inanın. Soğanları soyar veya doğrarken, dişlerinizin arasında bir-iki kibrit çöpü tutarsanız, size bu 'gaddarlığı' yapamayacaktır.

* Kabuklar vitamin deposu
Kabuklu sebze ve meyvelerin vitaminlerinin en çok kabuklarında olduğunu çoğu kez duymuşsunuzdur. Güneşi en fazla alan yeri en vitaminli yeridir. Kabuktan iç tarafa gidildikçe vitamin oranı düşer. Bu nedenle sebze ve meyveleri mümkünse soymadan veya en azından çok ince soyarak kullanın. Yeşil yapraklı sebzelerde de bu durumu göz önüne alarak, en dıştaki yaprakları kullanmaya gayret gösterin.
Sebze ve meyvelerinizi yıkamadan kullanmayın. Onları mikrop ve pisliklerden bol suyla arındırın. Ancak çok uzun süre suda bekleyen sebze ve meyvelerin vitaminlerinin de suya geçeceğini unutmayın.
Yeşil sebzelerinizi önce yıkayın, sonra doğrayın. Böylece vitamin kaybını asgariye indirmiş olursunuz. Bıçak kullanmayarak vitamin kaybını daha da düşürmek mümkündür.

* Spagetti nasıl yapılır?
Öncelikle paketin üzerinde yazan pişirme yöntemini ve süresini dikkatle okumalısınız. Spagettiyi kaynar suya atmadan önce, birbirine yapışmasını önlemek için suya bir miktar sıvıyağ ekleyebilirsiniz. Plastik maşalar, tahta ve metalden yapılmış büyük çatallar ya da delikli ve kenarları tırtıklı kepçeler ile spagettiyi arada bir karıştırmanız gerekiyor. Karıştırmadığınız takdirde spagettiler birbirine yapışabilir. Spagetti kıvamına geldikten sonra suyunu süzmek için aktardığınız kevgirin büyük ve emayeden yapılmış olması, spagettinin birbirine ve kevgire yapışmasını önleyecektir.
Besin değerini korumalı Makarna B grubu vitaminlerce zengindir. B vitamini pişme sırasında makarnanın suyunu geçer. Eğer bu su dökülürse yüzde 50 oranında bir değer kaybı oluşur. Bunun önlenmesi için en iyi yol 500 gram makarnaya 1.5 litre su kullanarak yapılan, demleme usulü pişirmedir. Bu şekilde hazırlanan makarna, bol suda haşlanan makarna kadar diri olmaz. Makarnayı bol suda haşlayıp, süzdüğünüz suyunu çorba yapımında kullanabilirsiniz. Bu şekilde suya geçen vitaminleri de değerlendirmiş olursunuz.

* Daha lezzetli çaylar için…
Çay ne kadar çok demlenirse, tadının o kadar iyi olacağı fikri bilinenin aksine yanlıştır. Çayın uzun süre demlenmesi içindeki bazı maddelerin oranını değiştirdiğinden bu da çayın tadını etkiler. Çayınızı en fazla 10 dakika demleyin, tadının daha lezzetli olduğunu fark edeceksiniz.

* El altında hazır tutun
Maydanoz, dereotu ve naneyi, havasını aldığınız poşetlerde taze olarak saklayabilirsiniz. Domatesleri rendeledikten sonra buz kalıplarına koyarak dondurun. Böylece, kullanıma hazır domates tabletleri elde edin. Gerekirse kalıptan çıkarıp poşetlere koyun ve isterseniz derin dondurucuda saklayabilirsiniz.
Sarımsakları soyduktan sonra tuzla birlikte mutfak robotunda kıyın. Az miktarda su ekleyerek bir kavanoza koyun. Bu karışımı 4 hafta boyunca buzdolabında saklayabilirsiniz.
Kırmızı lahanayı incecik doğradıktan sonra tuzla ovun ve ağzı sıkı kapanan bir kaba koyup üzerine sirke ekleyin. Salatalarda kullanmak üzere bir hafta kadar buzdolabında tazeliklerini koruduğunu unutmayın.
Pişirme süresi uzun olan nohut ve kuru fasulyeyi haşlayarak buzluk veya derin dondurucuda saklayabilirsiniz.

* Sofra kurmak bir sanattır!
Yemek pişirmek nasıl bir sanatsa, yemeği süslemek ve onu sofraya taşımak da bir sanattır. Yemeğiniz ne kadar güzel olursa olsun, eğer sofra kurallarını bilmiyorsanız, bu konuklarınızı da sizi de fazlasıyla yorar. İyi bir yemek daveti vermek istiyorsanız, çağırdığınız konukların sağlık durumlarından, yaşlarına kadar tüm detayları göz önüne almalısınız.
Uzmanlar, yemeklerin, hazmı kolay yiyeceklerle yapılmasına özen gösterilmesi gerektiğini belirterek, "Davetinizde iki salçalı veya birbirine benzeyen iki yemek bulunmamalı" diye uyarıyor.
Her yemeğin kendi takımıyla yendiğini ve her yemekte çatal, bıçak ve tabak değiştirildiğini vurgulayan uzmanlar, soğuk yemeğin soğuk tabakta, sıcak yemeğin ısıtılmış tabakta verilmesi gerektiğini hatırlatıyor.
Uzmanlar, çatalların kullanılış sırasına göre, sivri tarafı havaya kalkık olarak ve tabağın soluna yerleştirilmesi gerektiğini ifade ederek, "Sadece tatlı çatalı, tabağın önüne sapı solda kalacak şekilde konulur. Bıçaklar keskin tarafı tabağa dönük olarak, tabağın sağına yerleştirilmelidir. Sadece tatlı bıçağı tabağın önüne, sapı sağda kalacak şekilde ve ekmek bıçağı da ekmek tabağının üzerinde sağ kenarında kullanılır. Bardaklar her zaman sağda dururlar. Kaşıklar oyuk kısmı havaya bakar şekilde ve tabağın sağında, bıçağın sağına yerleştirilir" diyor.
Çiçek, şamdan gibi aksesuarların, misafirlerin birbirlerini görmelerini engelleyecek şekilde konmaması gerektiğini kaydeden uzmanlar, yemek masası için en uygun çiçek şeklinin basık çiçek şekli olduğunu, onur konuklarının önüne masanın ortasına doğru konması gerektiğini bildiriyor.
Uzmanlar, tuzluk ve biberliğin, tatlı çatal ve bıçağının arkasında, masanın ortasına yakın konması gerektiğini belirterek, "Hardal, ketçap, mayonez önceden sofraya konmaz. Kullanılacakları yemekle beraber sofraya getirilir. Elle yenmesi gereken yemeklerde el tası eklenmelidir. İçinde yarısına kadar ılık su ve bir dilim limon olmalıdır. Sol taraf çatalın önüne koyulur. Meyve için el tası eklenecekse içindeki su soğuk olmalı ve yine bir dilim limon koyulmalıdır. El tası verilmeyecekse, özellikle elle yenen yemeklerden sonra hafif sabunlu ve kokulu el bezi verilmelidir" önerisinde bulunuyor.
Bazı yemeklerin yenmeyen kısımları, kemikler ve kılçıklar için yemek tabağının sol önüne bir kemik tabağı konması gerektiğini vurgulayan uzmanlar, şunları kaydediyor:
"İki kişinin omuz arasındaki boşluk hedef alınır şekilde sofrada her iki kişiye bir sigara tablası konur. Davetlilerin rahatça yemek yiyebilmeleri için her kişiye 60 cm yer olmalıdır. Peçeteler sofraya mümkün olduğunca sade şekilde konur. Şekilli katlamalar doğru değildir. Kirli takımlar sağdan alınır ve yerine temizleri yine sağdan sofraya koyulur. Bunların içinden sadece el tası, ekmek ve salata tabağı soldan alınır ve soldan koyulur. Garnitürler ve soslar ayrı servis edildiği için soldan verilmelidir. Kalabalık ziyafet sofrasında elle yenen yemekler ve sarımsaklı yemekler verilmez."

* Patatesi iyi kızartmak
Patates kızartırken iki şeye dikkat etmelisiniz. Birincisi, soyup doğradıktan sonra bol suyla çalkalayın ve kuru bezle iyice kurulayın. Çünkü kesik yerlerinde açığa çıkan nişasta, tıpkı bir tutkal gibi parçaları birbirine yapıştırır.
İkinci dikkat edeceğiniz şey, onları yağdan çıkardıktan sonra hemen tabağa alıp tuzlamak. Tuz fazla yağı ve buharı emer. Kızartmanın yumuşamadan kıtırlaşmasını sağlar

* Et pişmiyor mu? Çaresi var...
Uzmanlar, etleri yumuşatmak için de limon suyunu tavsiye ediyor. Sert etler bile limon suyu ilave edilerek pişirilirse, hem yumuşak ve lezzetli olur, hem de çabuk pişer.
Bir diğer yol ise yoğurtla terbiye etmek.
Etli yemeklerinizin daha çabuk pişmesini istiyorsanız, içine biraz sirke katın. Hem daha çabuk pişer, hem daha lezzetli olur.
Sert etleri, çabuk pişirmek için tencereye bir parça ekmek atın. Göreceksiniz ki, işiniz son derece kolaylaşacak.
Pişireceğiniz parça et sertse, daha önceden sirke ve zeytinyağıyla ovarak bir gece, bütün gece olmasa bile, hiç olmazsa birkaç saat bekletmenizde yarar var.

* Balığın kılçığı bile faydalı
Balığın kılçığında bulunan yüksek orandaki kalsiyum ve fosfor kemiklerin sağlığı ve dayanıklılığı bakımından önemli. Bu özelliği nedeniyle kemik erimesi sorununu yaşayanların balık etini fazla tüketmesi gerekiyor. Bu mevsimde bol miktarda bulunan ve düşük fiyatları ile her keseye hitap eden balık birçok yönüyle sağlığa faydalı...
Erciyes Üniversitesi Atatürk Sağlık Yüksekokulu Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanı Doç. Dr. Neriman İnanç, bazı cinsleri pahalı olmasına karşın, bu mevsimde bol miktarda bulunan birçok balığın ucuz fiyatı ile herkes tarafından bol miktarda tüketilebileceğini belirtti. Kış aylarının vazgeçilmez besinlerinden olan balık etinin, insan sağlığı açısından birçok faydasının bulunduğunu vurgulayan İnanç, balık etinin faydalarını şöyle özetledi: "Balık eti, kırmızı ete oranla daha az yağlıdır ve bazı özel yağ asitleri içerir.
EPA ve DHA adı verilen bu özel asitler, et, süt, peynir gibi diğer hayvansal besinlerde yoktur. Bu yağ asitleri kan pıhtı oluşumunu engelleyerek, atardamarın tıkanmasını önler, böylece kalp krizi ve felç riskini azaltır, tansiyonu düşürür. Bu nedenle şeker hastalarının, kalp hastalığı ve felç riskinden daha çok etkilendikleri için diğer insanlara göre daha fazla balık yemelidirler."
Balıkların diğer hayvanlara göre genel olarak daha az yağlı olduklarını, bu nedenle kilonun sağlıklı düzeyde tutulabilmesine yardımcı olduğunu ifade eden İnanç, balık etinin bu özelliğinden dolayı zayıflama diyetlerinin vazgeçilmez besini olduğunu hatırlattı.
Kılçığı bile faydalı
Balığın protein içeriğinin ete eşdeğer olduğunu, fasulyede bulunan proteinlere göre de aminoasitlerin fazla olması nedeniyle daha çok sindirilir ve vücutta daha çok kullanılabilir özellikte olduğunu kaydeden İnanç, şöyle devam etti: "Balığın kılçığında bulunan yüksek orandaki kalsiyum ve fosfor kemiklerin sağlığı ve dayanıklılığı bakımından önemlidir. Bu özelliği nedeniyle kemik erimesi sorununu fazla yaşayan menopoz dönemindeki kadınlar ve yaşlıların balık etini fazla tüketmesi gerekir.
Sardalya ve somon gibi konserve balıklar ve yumuşak kılçıklarıyla beraber yenilebilecek küçük balıklar, bu nedenle süt ürünleri yanında beslenmemizde daha fazla kalsiyum almanın en iyi yoludur."
Türkiye'nin bazı bölgelerinde iyot eksikliği nedeniyle guatr ve zeka geriliği gibi ciddi sağlık sorunlarının yoğun olarak görüldüğünü hatırlatan İnanç, balığın iyot bakımından da zengin bir besin olduğunuvurguladı.
Vücudun kış aylarında daha fazla ihtiyaç duyduğu A, B1, B2 ve D vitaminlerinin balık tüketimi ile karşılanabileceğini bildiren İnanç, kızartma işlemi sırasında yağlarda oluşan bazı maddelerin kanser yapıcı özellikte olabildiğini, bu nedenle balığın ızgara veya buğulama şeklinde haftada en az iki kez tüketilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.

* Salata için doğru soğan...
Salataya doğrayacağınız soğanı bir süre buzlukta bekletmenizde fayda var. Bu sayede hem doğrarken gözünüzü yakmaz, hem kolay dilimlenir, hem de görünüşü daha parlak olur.

* Gravyer peynirinin kurumaması için
Gravyer peynirinin kurumaması için, daha evvel tuzlu suya batırılmış, nemli bir beze sararak muhafaza ediniz.

* Hamur kızartmalarının daha lezzetli olması için
Kahvaltı ya da çay saati için hazırladığınız hamur kızartmalarının daha lezzetli olmasını istiyorsanız, hamura eklediğiniz kabartma tozuna biraz toz şeker katın. Lezzetindeki farklılığı hemen hissedeceksiniz.

* Yeşil sebzeler renk değiştiriyorsa
Yeşil sebzeleri pişirirken tencerenin kapağını sürekli kapalı tutmayıp arada bir açarsanız sebzenin orijinal rengini kaybedip kahverengi bir görünüm almasını engellemiş olursunuz. Kimileri kahverengileşmeyi önlemek için pişirme işlemi sırasında yemeğin içine soda atma yoluna başvurur. Ama bilinenin aksine bu doğru bir yöntem değildir, çünkü soda hem yemekteki besin değerini düşürür hem de lezzeti bozar.

* Spagettiye özel...
Öncelikle paketin üzerinde yazan pişirme yöntemini ve süresini dikkatle okumalısınız. Spagettiyi kaynar suya atmadan önce, birbirine yapışmasını önlemek için suya bir miktar sıvıyağ ekleyebilirsiniz. Plastik maşalar, tahta ve metalden yapılmış büyük çatallar ya da delikli ve kenarları tırtıklı kepçeler ile spagettiyi arada bir karıştırmanız gerekiyor. Karıştırmadığınız takdirde spagettiler birbirine yapışabilir. Spagetti kıvamına geldikten sonra suyunu süzmek için aktardığınız kevgirin büyük ve emayeden yapılmış olması, spagettinin birbirine ve kevgire yapışmasını önleyecektir.
Besin değerini korumalı
Makarna B grubu vitaminlerce zengindir. B vitamini pişme sırasında makarnanın suyunu geçer. Eğer bu su dökülürse yüzde 50 oranında bir değer kaybı oluşur. Bunun önlenmesi için en iyi yol 500 gram makarnaya 1.5 litre su kullanarak yapılan, demleme usulü pişirmedir. Bu şekilde hazırlanan makarna, bol suda haşlanan makarna kadar diri olmaz. Makarnayı bol suda haşlayıp, süzdüğünüz suyunu çorba yapımında kullanabilirsiniz. Bu şekilde suya geçen vitaminleri de değerlendirmiş olursunuz.

* Pilav yaparken...
Pilavınızın lezzetini arttırmak için pirinci önce margarin veya tereyağı ile kavurmayı deneyin. Pilavın pişirme suyuna katılan sıvı yağ da pirinçlerin yapışmasını engeller ve pilavınızın tane tane olmasını sağlar.
Eğer sade pilav pişiriyorsanız, pişme suyuna ekleyeceğiniz 1-2 çay kaşığı limon suyu, pilavın rengini daha beyaz yapacaktır. Pilavın pişip pişmediğini, pirinç tanesini ancak tadarak anlayabilirsiniz. Tane yenilebilir yumuşaklıkta, ama dişe gelir sertlikte olmalıdır.
Bir-iki gün önce pişirdiğiniz pilava ı tekrar ısıttığınızda ilk günkü gibi tane tane olmasını sağlamak için kısık ateşte, bir-iki yemek kaşığı su ekleyerek, karıştırmadan ısıtın. Bir kaşık yardımıyla karıştırmak pirinç tanelerini kıracağı için, tencereyi arada bir sallayarak pilavı altüst etmeniz yeterli olacaktır.
Eğer tarifte verilen pişme süresi tamamlandığında pirinçler hala fazla sertse ve pilav suyunu çekmişse, dörtte bir ölçü sıcak su ilave edin. Pirinçler bu suyu çekinceye kadar pişirin.
Pişirmede karşılaşabileceğiniz diğer bir problem ise pilavın pişmiş ama lapalaşmış olmasıdır. Bunun da kolayı var. Pilavı çok kısık ateşte bir çatalla havalandırarak, suyunu tamamen çekinceye kadar karıştırın. Pilavı pişirirken asla karıştırmayın. Çünkü sudaki pirinci karıştırmak, nişastanın açığa çıkmasına ve tanelerin birbirine yapışmasına yol açar. Artan pilavınızı çorbalarda ve sulu yemeklerde kullanabileceğinizi de hatırlatmak istiyoruz. Ancak pirinci pişirdiğiniz yemeğe son anda ilave etmelisiniz. Aksi halde, zaten pişmiş olan pirinç yumuşar ve dağılarak görüntüyü etkiler.

* Yumurta ve tavuk nasıl pişirilmeli?
İstanbul Üniversitesi Veteriner Fakültesi Besin Hijyeni ve Teknolojisi Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Harun Aksu, tavuk ve yumurtalı yiyecekleri yaparken öldürücü kuş gribi virüsünden nasıl korunabileceğimizi şöyle açıkladı:
Katı yumurta: 100 derece 5 dakika kaynatmak gerekir.
Omlet: Tavanın ısısı yükseldikten sonra yumurta kırılmalı. Yumurtanın iç ısısı 60 dereceye ulaştıktan sonra 2-3 dakika pişirilmeli. Yumurta sıvı olarak kalmamalı, iki tarafı pişmeli.
Suda tavuk pişirme: En güvenli yöntem. 100 derecede kaynayan suda piştiği için birkaç dakikada virüs kaybolur. Tavuğun içinin de pişmesi, pembe kalmaması sağlanmalı.
Mangalda tavuk: Mangalın iyice ısınmış olması, yakacağın köz haline gelmesi beklenmeli. Tavuğun içindeki virüsün ölmesi için merkez ısısının 70 dereceye ulaşması gerekiyor. Güçlü bir ateşte bu sağlanır. 5 dakikadan az ateşte kalmamalı ve her yanının pişmesi sağlanmalı.
Yağsız tavada tavuk: Merkez sıcaklık 70 derecenin üzerine çıkmalı, yaklaşık 5 dakikadan fazla ve her iki tarafı da pişirilmeli.
Tavuk köfte: Marketten alınan tavuk köfteler endüstriyel ortamda üretildiği için avantajlı. Bir kısmı da daha önceden yüksek ısıya tabi tutuluyor, bu etkenleri öldürür. Yine 70 derecenin üzerine çıkarak 3-5 dakika pişirilmeli.
Tavuk döner: Marketten alınan markalı endüstriyel ürünlerde sorun yok. Genelde 60 derece civarında ön ısıya tabi tutuluyor. Sokakta satılan çevirme dönerlerde güvenilen yerler tercih edilmeli.
Mayonez: Çiğ yumurta ile yapılan mayonezlerde markalı, endüstriyel ortamlarda yapılanlarda asitik oranı düşük ve katkı maddeleri olduğu için sorun olmaz. Ancak evde yapıldığı zaman çiğ yumurta kullanılacağı için riskli olabilir.
Tiramisuya dikkat!
Tiramisu, krem şantili pastalar: Çiğ yumurtayla yapılan tatlılardan bir süre uzak durmakta fayda var. Hasta tavuklar yumurta yapamayacağı için yumurtada risk az ama yine de tedbirli olmak gerekir. Güvenli yerlerden alınabilir.
Eldiven kullanınPişirme sırasında dikkat edilmesi gereken önemler de şunlar:
Yemek hazırlarken elle çok müdahale edilmemeli, müdahaleden sonra iyice yıkanmalı.Eldiven kullanmak gerekir.
Çiğ ürünle pişmemiş ürün temas ettirilmemeli. Pişen ürünler çiğ ürünlerin konulduğu tabağa konulmamalı, aynı maşayla tutulmamalı.

* Terbiye yöntemleri
Türk mutfağında etlerin geniş bir kullanım alanı vardır. Bu nedenle, hangi yöntemle pişirilirse pişirilsin etin lezzetli olması büyük önem taşır. Etin lezzetini arttırmak için yapılan işlemlerden biri de, marine (terbiye) etmektir. Marine etme, etin taze ot ve baharatlı bir sıvı (marinat) içinde bekletilerek yumuşatılması ve tatlandırılmasıdır. İşte size kolayca hazırlayabileceğiniz bir marinat: Bir miktar soğanı (ör.1 kg. et için 3 orta boy soğan) çok küçük parçalar halinde kestikten sonra bir tülbentin içine koyun ve suyunu bir kabın içine çıkartın.
Aynı kabın içine bir miktar zeytinyağıyla birlikte kekik ve defne yaprağı koyun. Eti bu karışımın içine yatırın ve 24 saat bekletin. Etinizin yumuşak ve lezzetli olacağını göreceksiniz.
Etler ızgara yaptıktan sonra bekleyecekse, saklama kabını önceden ısıtıp, ağzını sıkıca kapatmak, yiyeceklerinizin daha geç soğumasını sağlayacaktır.

* Börek bekletilince...
Yapacağınız böreğin, lezzetli olması ve kıvamında pişmesini istiyorsanız, ateşe koymadan önce birkaç saat bekletin. Çoğu usta aşçının böreği pişirmeden önce bir gece buzdolabında beklettiğini unutmayın.

* Patatesi saklamak için
Büyük miktarda patatesiniz var ise torbanın içerisine bir adet elma koyun. 8 hafta boyunca filizlenmesini ve büzüşmesini önler. Ayrıca patateslerinizi kuru ve serin bir yerde saklayın.

* Buz kalıpları
Buz kalıplarınızı su ile doldurmadan önce bölmelere portakal, limon ve dilediğiniz meyve parçacıkları yerleştirirseniz dekoratif buzlar elde etmiş olursunuz.
Çok miktarda alkollü ve alkolsüz kokteyller hazırladığınızda onlardan bir miktarını buz kaplarına yerleştirin. Kokteyllerin içerisine bunları kullanın. Böylece sulanıp tatlarını kaybetmeyeceklerdir.

* Kokuların inatlarını kırın
Balık kokusu inatla ellerinizi terk etmiyor mu? Hemen bir limonu ikiye kesip ellerinizi onunla ovun. Kokular daha fazla direnemeyeceklerdir.
Balıklı kızartma tavası ve tabaklarınızı sakın kaynar suyla yıkamayın, çünkü kaynar su bütün inatçı kokuların işbirlikçisidir. Önce bir güzel soğuk sudan geçirin, sonra dilediğiniz gibi yıkayabilirsiniz.
Yumurta kokusunun da bardak ve tabaklarınız üzerindeki inadını aynı şekilde kırabilirsiniz.

* Balık nasıl temizlenir?
Pulsuz ve küçük balıklar
Pulsuz ve küçük boydaki balıkları temizlerken bıçağa gerek yoktur. Balığı sol avucunuzun içine alıp sağ elinizin işaret ve baş parmağı vasıtasıyla balığın kafasını kopararak ve sonra baş parmağınızı karnına sokup yararak temizleyebilirsiniz. Ardından bol suyla iyice yıkamanız gerekir. Balıkları kılçıklı bırakabileceğiniz gibi, pişireceğiniz yemeğe veya kendi arzunuza bağlı olarak fileto da çıkarabilkirsiniz. Bu işlem için karnını yardığınız parmağınızı hiç çıkarmadan kuyruğa kadar yürütmek ve sonra kılçığı ileri geri hafifce oynatıp yumuşak hareketlerle yerinden çıkarmak gerekir. Bu balıklar küçük olduğu için filetoları genelde birbirinden ayırmaya gerek yoktur. Filetoları açık veya kapanmış olarak kullanabilirsiniz. Bunun istisnaları ile filetonun ne şekilde kullanılacağı yemek tariflerinde belirtilmiştir. Sardalya pullu balık olmakla birlikte yine aynı yöntemle ayıklanır. Ancak ayıklamadan önce parmaklarınızla pullarını kazıyabilirsiniz. Bu işlem için bıçak kullanmaya gerek yoktur, çünkü pullar iri ve yumuşak olduğu için parmak temasıyla yerlerinden ayrılırlar.
Orta büyüklükte ve pulsuz balıklar
Uskumru, kolyos, istavrit, çinekop gibi orta büyüklükte ve pulsuz balıklar ise bıçak yardımıyla temizlenmelidir. Anüs üzerine bıçakla küçük bir kesik attktan sonra balığın karnı yarılarak iç organları dışarı çıkarılarak karnı temizlenir. Bu arada solungaçlarının da koparılarak çıkarılması gereklidir. Temizlenmiş balığın içi ve başı bol su ile iyice yıkanmalı ve karın çevresindeki siyah zarlar ile kan pıhtıları bıçak ucuyla iyice temizlenmelidir.
Palamut, torik gibi balıkların karnını tamamen yarmak gerekmez. Anüsün üzerine atacağınız derince bir bıçak kesiğiyle bağırsakların vücuttan ayrılması sağlanır. Karın az yarılarak bıçak ucuyla iç organların tamamı dışarı alınır. Palamut ve torik gibi balıkları iki şekilde doğrayabilirsiniz; dilimlemek veya fileto çıkarmak. Eğer tava veya yahni yapacaksanız balığı 1 parmak (2 ila 2.5 santim) kalınlığında dilimler halinde kesebilirsiniz. Fırın balık için fileto çıkarılması daha iyi olur. Fileto çıkarmak için balığın kuyruk kısmından başlayıp kılçık paralelinde balığı ikiye ayırmak gerekir. Palamut ve toriğin baş kısmında fazla bir şey olmadığından kuyruğu ile birlikte kesip atabilirsiniz. Eğer bu balıklardan lakerda yapacaksanız dilimlerin kalınlığı iki misli yani asgari 4 santim olmalıdır. Lakerda için balık temizlenmesi özel itina ve işlem gerektirir, bunun için ilgili bahise bakmanız tavsiye olunur.
Çingene palamutu, uskumru ve kolyoz gibi balıklar yeterince büyük olmadıklarından dilimleme veya filetolama yapılmaz. Ancak çingene palamutları karnı tamamen yarılarak, sırt derisi kesilmeksizin iki yana açılabilir.
Pullu balıklar
Pullu balıkların ise önce pullarının kazınması gerekir. Bu işlem için balığı yatırıp kuyruğundan tutarak bıçağı her iki yanına birkaç defa sürtmek gerekir. Balığın derisinin ve etlerinin zedelenmemesi, balığın kesilmemesi için bıçağı dik tutmak gerekir. İç organlarının temizlenmesi aynen palamutta olduğu gibidir. Balık büyüklüğüne ve yapılacak yemeğe göre bütün bırakılır veya fileto çıkarılır. Pilaki yapılması düşünülüyorsa kalın dilimlere bölebilirsiniz. Lüfer büyüklüğüne göre, kofana ise mutlaka fileto yapılmalıdır. Sarı kanat ise lüferin küçüğü olduğundan iki tarafı boyunca bıçakla çizilerek bütün bırakılır. Çinekopu ise çizmeye dahi gerek yoktur.
Lüfer, çinekop, sarıkanat, kofana, levrek, çipura ve özellikle çorbaya uygun kırlangıç, öksüz, adabeyi ve iskorpit gibi balıkların kafaları koparılmaz. Özellikle ilk gruptaki balıkların yanak ve beyinleri çok lezzetlidir.
Tulum çıkarma
Bazı pullu veya pulsuz balıkların derisi oldukça kalındır. Örneğin sinarit veya dil balığı gibi. Bu balıkların derisini komple çıkarabilirsiniz. Bu işleme tulum çıkartma denir. Bu durumda bıçağınızın ucunu kuyruk kısmından derinin altına sokup biraz ayırmak ve sonra oradan tutup yavaş yavaş yukarı doğru çekmek gerekir. Gerekirse arada bıçağınızla tulum çıkartmaya yardım edebilirsiniz. Bu işlemlerden sonra bolca akan kan temizlenmelidir.
Pullu balıkların temizlenmesinde pullar etrafa saçılır ve eğer bu işlemi mutfağınızda yapıyorsanız etrafı batırır. Bu nedenle balıkçıda temizletmeyi tercih etmeniz önerilir.

* Kek kalıptan nasıl çıkar?
Keki hiç bozmadan kalıptan çıkarmak zor gibi görünür. Ancak kolayı var! Keki fırından aldıktan sonra, 15 dakika kadar ıslak bir bezin üzerinde bekletin. Sonra bıçağı kekin çevresinde dolaştırarak kalıbı ters çevirip, keki çıkartın. Tabii, keki pişirmeden önce kalıbını yağlamayı unutmayın!
Kekin kalıba yapışmaması için bir başka önerimiz daha var: Hazırladığınız hamuru dökmeden önce kalıbı sıcak suya batırıp çıkarırsanız kek çok daha kolay çıkar ve dilimlenir.
Başka bir önerimiz de kek kalıbınızın içine hamurunuzu dökmeden önce, ortasına bir şerit alüminyum folyo koyun. Böylece kekinizi pişirdikten sonra kolayca çıkarabilirsinız.

* Derin dondurucuda yiyecek nasıl saklanmalı?
Yiyeceklerin derin dondurucuların içine çok iyi yerleştirilmesi gerekir. Derin dondurucuların en etkin kullanımları dolu oldukları zamanlardır. Ancak havanın gıdalar arasında dolaşmasına elverecek boşluklar bırakılmalıdır.
Elektrikler kesilirse içi oldukça dolu olan derin dondurucuyu kesinlikle açmayın. Bu şekilde 48 saate kadar yiyeceklerinizi 0 derecede tutma etkisini sürdürür. Ancak derin dondurucunuz nispeten boş ise, bu gıdaları 24 saate kadar bozulmadan saklayabilir. Eğer yaşadığınız bölgede çok sık elektrik kesintisi oluyorsa, derin dondurucunuzu mümkün olduğu kadar dolu tutmaya gayret gösterin. Az gıda koyabiliyorsanız, boşlukları buz torbalarıyla doldurun. Çünkü kesintilerde, bu buz torbaları içerdeki soğuk havanın daha uzun süre kalmasına yardımcı olurlar.
Siz yokken derin dondurucunuzun çözülüp çözülmediğini anlamak için, bir kavanozu buz küpleriyle doldurup, içine koyun. Döndüğünüzde buzlar erimiş, şekil değiştirmişse derin dondurucunuz çözülmüş ve tekrar donmuş demektir. Bu, içindeki yiyeceklerin gerektiği gibi saklanamadığına işarettir.
Derin dondurucuda saklama kabı olarak, cam şişeleri (özellikle dar ağızlı olanları) kullanmayın. Çünkü donunca genleşen sıvılar, camın kırılmasına neden olabilir.
Yiyecekleri derin dondurucuda alüminyum folyo yerine, plastik torbalara koyarak ya da streç filme sararak dondurmayı tercih edin.
Dondurduğunuz gıdaların üzerine tarih atın ve dondurucunuzdaki gıdaları kullanırken tarih sırasına göre yerleştirmeye çalışın. Böylece dondurulunca, birbirine benzeyen gıdaları ayırt etmeniz kolay olur ve bu sıraya göre de kullanabilirsiniz.
Yağlar, protein ve karbonhidratlardan daha zor donar ve derin dondurucudaki saklama ömürleri daha kısadır. Bu nedenle pirzola gibi yağlı etlerinizi, derin dondurucuda saklamayı düşünüyorsanız, önce fazla yağlarını ayıklamanız gerekmektedir.
Pişirdiğiniz yemeği donduracağınızı önceden biliyorsanız, çok fazla baharat kullanmamaya özen gösterin. Çünkü dondurulduklarında baharatların tatları keskinleşebilir.
Fındık, fıstık gibi kuru yemişleri ağzı iyice kapalı plastik torbalarda derin dondurucuda 8 aya kadar, buzdolabında ise 4 aya kadar saklayabilirsiniz.
Kızartılmış ya da pane edilerek pişirilmiş gıdaları dondurmaktan kaçının. Çünkü bu gıdalar dondurulduğu zaman, lastik gibi olurlar.
Meyveler
Meyveyi küçük miktarlarda dondurun. Çünkü daha çabuk donar.
Meyveyi dondurduğunuz kapta, mutlaka biraz boş yer kalmasına dikkat edin. Çünkü meyveler genleşir.
Çok olgun muzları, püre haline getirdikten sonra, içine biraz limon suyu ekleyip dondurarak keklerinizde kullanabilirsiniz.
Dondurmadan önce sebzelerin haşlanma süreleri
Haşladığınız sebzeleri hemen soğuk suyun içine atın ve kağıt havlular yardımıyla kuruttuktan sonra derin dondurucuya yerleştirin.
Lahana (doğranmış): 1.5 dakika
Havuç: 3-5 dakika arası
Karnabahar, kereviz, biberler: 3 dakika
Mısır: 4-8 dakika
Patlıcan: 4 dakika
Yeşil fasulye: 2-3 dakika
Soğan, ıspanak: 2 dakika
Bezelye: 2-3 dakika
Kabak: 1 Dakika

Hiç yorum yok: