3.10.2008

İYİ BİR EVSAHİBİ ve MİSAFİR OLMAK İÇİN

Tek sayıda misafir davet edin. Böylece misafirlerin çift çift gruplaşmasını önleyerek herkesin sohbete katılmasını sağlarsınız.

27.09.2008

SOFRA DÜZENİ

Çoğu zaman samimi yemek davetlerinin dışında “özel” diye tanımlanacak bazı davetler vermeye mecbur kalırız. Evimizde vereceğimiz bu davetlerde zaman zaman gerek sofra düzeni gerekse servis esnasında bazı endişelerimiz oluşur.
Bu “özel davet”in en mükemmel olması amacımızdır. Uzun süre verdiğimiz davet hakkında övgü ile konuşulması hangimizi mutlu etmez ki?…
Davetin hazırlanması, amaca göre davet edilen kişilerin saptanması ile başlar… Resmiyet derecesine göre davet edilecek kişiler en az üç hafta öncesinden davetiye veya telefon ile aranarak davet edilmelidir. Çok resmi davetlerde baskılı davetiye daha uygun olacaktır. Ancak; “kişi adı” el yazısı ile yazılmalıdır. Bu davet edilen kişiye verilen değerin bir göstergesidir. Son yıllarda bazı büyük hediye merkezlerinde bu tarz özel kartlar satılmaktadır. Sadece boşlukları doldurmanız yeterli olacaktır. Davet eden kişinin bu nezaketli davranışına karşı cevap verilmesi gerekmektedir.

Davete katılıp katılamayacağınızı bildirmek bir görgü kuralıdır. Eğer davetiye yollandıysa (L.C.V-lütfen cevap verin’in kısaltılması) davet eden kişiye davete katılıp katılamayacağınızı telefon açarak bildirmelisiniz.

Ziyafet Masası
Ziyafet masası hazırlamak zevk işidir. Herkes imkanlarına ve gönlüne göre hazırlar. Ancak; aşağıdaki noktalara da dikkat etmek gerekir. Öncelikle masa örtüsü titizlikle seçilmelidir. Masaya pastel rengi keten, beyaz keten, nakışlı keten veya dantel örtü konmalıdır. Çok renkli alacalı örtü seçimleri ağır davetler için uygun değildir. Masaya konan örtü 30.cm.den fazla sarkmamalıdır. Oturan kişilerin ayaklarına dolanacak şekilde abartılı bir uzunlukta olmamasına dikkat etmek gerekir.

Damak zevkimizi zenginleştirecek bu yeni tatlar, bizim beslenme alışkanlıklarımızla da örtüşüyor. Herse, Pinjur ve Ajvar’ı ister kahvaltıda ekmeğinize sürün, ister meze olarak yiyin, ister makarnanıza sos olarak kullanın, isterseniz de etinizin yanına garnitür olarak alın. Ya da televizyonunuzun karşısında heyecanlı bir film seyrederken elinizdeki cipse eşlik etsin. Seçim size kalmış.

Masa’da “uyum” Çok önemlidir. Yemek takımları, bardaklar, örtü ve diğer gereçler “uyum” içinde olmalıdır. Uyum sofanın ortasına yerleştirilecek bir tanzimle daha da çarpıcı bir hale getirilir. Burada, seçilecek çiçekler bile mümkünse yemek takımlarınızla ve masa örtüsüyle uyum içinde olmalıdır. Bir renk armonisi yaratmak özenle hazırladığınız bu daveti daha da hatırda kalıcı yapacaktır.

Vereceğiniz mönüye uygun olarak tabakları yerleştirmelisiniz. Şayet; mönü’de çorba yer alıyorsa, o takdirde düz yemek tabaklarının üzerinde çorba tabakları yer almalıdır. Eğer çorba mönüde yer almıyorsa o takdirde ordövr servisi için düz ve büyük tabaklar yerleştirilmelidir. Tabakların yerleştirilmesi mönü’deki düzenlemeyle paraleldir.

Sofranızı hazırlarken “peçeteler” özenle katlanmalı ve yerleştirilmelidir. Değişik şekillerde katlanan peçeteler, isteğinize göre yine yemek takımlarınıza uygun halka biçimde bir peçetelik arasına konarak ta sofralarda yerini alabilir.

İste bazı peçete katlamaları;

Kare; Peçete her yönde bir kere katlanır. Sonra “kare” sekline getirilir.

üçgen; peçete önce “kare” sekline getirilir. Sonra, aksi köşeler birleştirilerek “üçgen” sekli verilir.

Koni; peçete önce “kare”, sonra da “üçgen” seklinde katlanır. Dışarıda kalan uç “dik” duracak şekilde olmalıdır.

Çatal-kaşık-bıçak
Kullanış amaçlarına göre, dıştan başlayıp içe doğru gelecek şekilde yerleştirilir. Tabağın sağına kasık ve Bıçak, soluna ise çatal konur. Bıçağın ağzı tabağa dönük olmalıdır.

Tabaklar

Servis tabağı, yemek tabağı, salata tabağı ve ekmek tabağı kullanılmalıdır. Ancak yukarda da bahsedildiği gibi yemek mönüsünde yer alan yiyeceklere göre uygun tabaklar ilave edilebilir.

Masaya Konan Takımların Yerleri

Yemek Çatalı: Tabağın solunda.
Yemek bıçağı; Tabağın sağında.
Yemek kasığı: Tabağın sağında, bıçağın dışında.
Balık Çatalı: Tabağın solunda, çatalın dışında.
Balık bıçağı: Tabağın sağında, yemek bıçağı dışında.
Meze Çatalı: Tabağın solunda, diğer Çatalların dışında.
Meze kasığı: Tabağın ön kısmında.
Çerez ve pasta çatalı: Tabağın ön kısmında, sapı sola doğru.
Çerez ve pasta bıçağı: Tabağın ön kısmında, keskin tarafı tabağa, sapı sağa doğru. Çatalın yanında.
Su bardağı: Tabağın sol ön kısmında
Şarap bardağı: Su bardağının sağında.
Rakı bardağı: Su bardağının yanında.
Tuz, biberlik: İki servis tabağı arasında
Yağ, sirke: Sofranın ortasına yakin.
Hardal ve diğer soslar: Yağ ile sirkeye yakin.
Yağ tabağı: Servis tabağının sol ilerisinde.
Salata tabağı: Servis tabağının sol ilerisinde.
Meyve tabağı: Ortada.
Ekmek tabağı: Ortada.
Çiçek tanzimleri: Masanın ortasında.
Peçete: Servis tabağının solunda.

Yemeklerde Unutulmaması Gerekenler

Yemek süresince dikkat edilmesi gereken bazı davranışlar vardır; bunlardan bazıları…

Tabakta yemek bırakmak pek hoş bir davranış değildir. Ekmeğin ufalanarak yenmesi, yemeğin koklanarak adeta “test” edilmesi, masada saç taramak, makyaj tazelemek, elleri masanın altında tutmak, masada şampanya patlatmak, kürdansız ve aleni bir şekilde diş karıştırmak, sesli bir biçimde burun temizlemek, ev sahibinden önce yemeğe başlamak ve masada kül tablası konmamışsa ısrarla sigara içmeye çalışmak, puro vb. herkesçe hoşlanılmayacak tütünleri müsaadesiz içmek ve yemek devam ederken izinsizce sofrayı terk etmek, abartılı gülmek veya uzun sıkıcı konuşmalar yaparak diğer konukları rahatsız etmek yapılmaması gereken davranışlardandır.

Servis Kuralları

Servisi evin hanimi yapıyorsa, sağında oturan bayandan başlanır.

Servisi garson yapıyorsa, servise ev sahibinin sağında oturan bayandan baslar, soldan devam eder, en son ev sahibine servis yapar.

Garsonun elinden hiç bir şey alınmaz. Garsondan bir şey istenecekse alçak sesle istenir.

Tatlı servisinden önce masa temizlenir.

İçki istenmediği zaman açıkça söylenmelidir. Kadeh el ile veya ters kapatılmaz.

Servisler yapılırken ısrarcı olunmamalıdır. Ancak; yemeğin niteliğine göre serviste 2. kez istenip istenmediği kişilere sorulabilir.

Yemekte Görgü Kuralları:

Bıçak kullanmak gerekince, Çatal sol elle tutulur. Bu durumda bıçak sağ elle tutulur ve işaret parmağı bıçağın keskin olmayan tarafına bastırılarak “kesme” işlemi yapılır.

Bıçak kullanıldıktan sonra masaya bırakılmaz. Tabağın üst yarısına, kendinize doğru yanlamasına ve keskin tarafı içe gelecek şekilde konur.

Çatal da kullanıldıktan sonra masaya bırakılmaz. Bıçağa paralel şekilde soluna ve sapı sağda, ağzı yukarı doğru konur.

Çorba kasığı, Çorba tabağının sağına konur.

Kaşık da bıçak gibi kullanılır. Salata ve Çerez çatalı, yemek çatalından daha kısadır. Yemekle birlikte salata da verilecekse, salata çatalı yemek tabağının soluna, yemek çatalının iç tarafına konur.

Balık Çatalı ise daha kısa ve düzdür. Kasığın sağına konur.

Tatlı kaşığı, tatlı tabağının içine konur.

Servis Çatal ve kasıkları, servis yapılacak yemeklerin tabaklarına konur. Kişi rahatça alabilmelidir.

Ancak; konukların önüne 3′den fazla Çatal, kaşık ve bıçak koymamaya dikkat edilmelidir. Gerekirse yemek esnasında bu servisler kaldırılır ve gerekli olanlar düzenlenir.

Peçeteler resmi olmayan yemeklerde çatalların soluna, resmi yemeklerde ise servis tabağının içine konur. Ancak; bahsettiğimiz gibi eğer dekoratif bir peçetelik söz konusuysa tabağın sol tarafına veya önüne gelecek şekilde yerleştirilebilir.

Peçete, sağ üst kösesinden tutularak açılır. Dizlerin üzerine yerleştirilir. İşi bittikten sonra yemek tabağının sağına katlanarak konur. Buruşturarak koymamaya özen gösterilmelidir. Kağıt peçete kullanılmışsa “top” yapılıp tabağa konmaz. özel davetlerde her ne kadar kullanılmıyorsa da kumaş peçeteleri aratmayacak güzellikte kağıt peçeteler eğer sofraya uyum sağlıyorsa kullanılabilir.

Davet bitiminde ev sahibine teşekkür etmek unutulmamalıdır. Hatta bir gün sonrasında tekrar telefon edilmeli ve bu nazik davet ve güzel yemek için bir kez daha iltifat edilmelidir.

SOFRA HAZIRLAMA KURALLARI

1.Yemek listesini hazırlarken konuklarınızın yaşlarını, yaşadıkları yeri, sağlık durumlarını ve hatta cinsiyetlerini bile düşünün.

2.Yemek listesinde mümkün olduğunca hazmı güç yemekleri kullanmayın.

3.Bir yemek listesinde iki salçalı veya birbirine benzeyen iki yemek ve birbirine benzeyen isimler bulunmamalı.

4.Bir kral sofrası ile aile sofrası arasındaki fark yemek takımlarının lüks oluşudur.
Ancak yemek kuralları aynıdır.

5.Sofraya üç takımdan fazla bıçak, çatal koymayın. Ancak bardaklar dört adet olabilir.

6.Misafir olan sofrada her yemek kendi takımıyla yenmelidir ve her yemekte çatal, bıçak ve tabak değişmelidir.

7.Soğuk yemek soğuk tabakta, sıcak yemek ısıtılmış tabakta verilmelidir.

8.Çatalları kullanış sırasına göre, sivri tarafı havaya kalkık olarak ve tabağın soluna yerleştirilir. Sadece tatlı çatalı tabağın önüne sapı solda kalacak şekilde yerleştirilir.

9.Bıçaklar keskin tarafı tabağa dönük olarak, tabağın sağına yerleştirilirler. Sadece tatlı bıçağı tabağın önüne, sapı sağda kalacak şekilde ve ekmek bıçağı da ekmek tabağının üzerinde sağ kenarında kullanılır.

10.Bardaklar her zaman sağda dururlar.

11.Kaşıklar oyuk kısmı havaya bakar şekilde ve tabağın sağında, bıçağın sağına yerleştirilir. Tatlı kaşığı kullanılacaksa tatlı bıçağı kaldırlır yerine tatlı kaşığı koyulur.

12.Çiçekler, Şamdan vb. misafirlerin birbirlerini görmelerini engelleyecek şekilde konmamalıdır.

13.Tuzluk ve biberlik, tatlı çatal ve bıçağının arkasında, masanın ortasına yakın konur.

14.Hardal, ketçap, mayonez önceden sofraya konmaz. eğer bunların kullanılacakları yemek varsa o yemekle beraber sofraya getirilir.

15.Elle yenmesi icap eden yemeklerde el tası ilave edilmelidir. İçinde yarısına kadar ılık su ve bir dilim limon olmalıdır. Sol taraf çatalın önüne koyulur.

16.Meyve için el tası ilave edilecekse içindeki su soğuk olmalı ve yine bir dilim limon koyulmalıdır. Mümkünse içine 3-4 gül, karanfil vb. yaprağı konur.

17.El tası verilmeyecekse, özellikle elle yenen yemeklerden sonra hafif sabunlu ve kokulu el bezi verilmelidir.

18.Bazı yemeklerin yenmeyen kısımları, kemikler ve kılçıklar için yemek tabağının sol önüne bir kemik tabağı konmalıdır.

19.İki kişinin omuzunun arasındaki boşluk hedef alınır şekilde sofrada her iki kişiye bir sigara tablası konur.

20.Yemek masası için en uygun çiçek şekli basık çiçek şeklidir. Onur konuklarının önüne masanın ortasına doğru konmalıdır.

21.Davetlilerin rahatça yemek yiyebilmeleri için her kişiye 60 cm yer olmalıdır.

22.Peçeteler sofraya mümkün olduğunca sade şekilde konur. Şekilli katlamalar doğru değildir.

23.Evin hanımı yemek servisini, evin beyi içki servisini yapmalıdır.

24.Kirli takımlar sağdan alınır ve yerine temizleri yine sağdan sofraya koyulur. Bunların içinden sadece el tası, ekmek ve slata tabağı soldan alınır ve soldan koyulur.

25.Yemekten önce içki servisini yapılır.

26.Yemeğe çorba ile başlanacaksa içki servisi yapmayınız. Çorba bittikten sonra içki servisine başlayabilirsiniz.

27.Garnitürler ve soslar ayrı servis edildiği için soldan verilmelidir.

28.Önce hafif şaraplar, sonra kuvvetli şaraplar verilmelidir.

29.Sofrada hastalık sebebiyle yada özel sebeplerle içki almayan konuklar için alkolsuz içki ve meyve suyu bulundurulmalıdır.

30.Sofrada hastalık sebebiyle, özel sebeplerle yada inanç sebepleriyle her şeyi yiyemeyen konukları zor durumda bırakmayan yemekler olmalıdır.

31.Kalabalık ziyafet sofrasında elle yenen yemekler verilmez.

32.Ziyafet sofrasında yenmesi güç yemekler yada sarımsaklı yemekler verilmez.

25.09.2008

KAHVALTI VE ÖNEMİ

Vücudun besin ihtiyacı sabah kahvaltısıyla başlar. Bes­lenme ile meşgul ofan kişiler, çalışan insanlar, çocuklar ve diğer kimseler için kahvaltı öğle ve akşam yemeklerin­den daha önemli bulmaktadırlar.Evden çıkmazdan evvel yenen besinler vücudun çalış­ma gücünü artırırlar.Zaman darlığı ve şişmanlamak korkusuyla kahvaltı et­memek yanlıştır.Akşam yemeği ile sabah kahvaltısı arası 10 - 12 saat tir. Bu müddet arasında mide tamamen boşalmış durum­dadır. Sabah kahvaltısında alınan besinler vücudun ihtiya­cını karşılamakla beraber iş gücünü çocukların okulda ba­şarısını sağlar.Bu günün şartlarına göre kahvaltı esas yemek kabul edilmektedir.Öğlede yenilen ağır yemekler insana bir rahatlık ve gevşeklik vermektedir. Halbuki kahvaltıda tamamen bunun aksi olmaktadır. Bu bakımdan batı devletleri kahvaltıya çok önem vermektedirler, hattâ onlarda sabah kahvaltısından başka ayrıca saat 10'da süt, kahve, meyve suyuyla bir büs-küvi yemek suretiyle kahvaltılarını tamamlamaktadırlar. Bu alışkanlık bizlerde de yavaş yavaş yerleşmektedir.İyi bir kahvaltı büyütücü, onarıcı besin maddeleri (pey­nir, süt, yumurta v.s.)'yi ve enerji veren besin maddelerin-(Tereyağ, ekmek reçel v.s.) ayrıca koruyucu maddelerden (meyve veya meyve suyu) zengin olması lâzımdır.Ayrıca ikindi kahvaltısı dediğimiz 16-17 arasında da yine meyve suyu, süt veya bisküvi, çay gibi şeyler yemek suretiyle vücudun besin ihtiyacını tamamlamak gerekir. Yazırc daha hafif kahvaltı, kışın daha kuvvetli kahvaltı ya­pılması lâzımdır.

24.09.2008

KAHVALTI MASASI

Kahvaltı masasında, masaya temiz kolalı ve ütülü bir örtü yayılır. (Açık renklerde). Küçük çocuklu ailelerde yı­kanması, ütüsü kolay örtüler kullanılmalıdır.
Kahvaltı edecek kişilerin adedince sandalyelerin tam önüne masanın kenarından başparmağı boğumu içerden bi rer tane küçük kahvaltı tabağı, tabağın sağ üst köşesine tabağıyîa beraber çay veya süt fincanları, kaşıkları da ta bağın kenarına sapı sağa gelecek şekilde konur. Yumurta yumurta kakı içinde tabağın önüne konur. Diğer kahvaltılık yiyecekler tabaklar içinde masanın ortasına muntazam şe­kilde konur.
Peçete sol tarafa tabağın yanına, masa küçük ve kala-balıksa tabağın içine düzgün katlanmış şekilde konur. Kah­valtı bıçağı sağa, çatal sola konur.
Ekmekte yine sol tarafa tabakların içine veya hepsi güzel bir sepet içinde masaya konur.
Çay, kahve, süt v.s. içkiler çok sıcak olarak sağ taraf­tan servis yapılır. Ayrıca masayı renklendirmesi ve günün neşeli ve iyi geçmesi için ev kadını kahvaltı masasında çi­çeği ihmal etmemelidir.


KAHVALTILIK İÇKİLERİN HAZIRLANMASI :

Kahvaltıda sıcak bir şey içilmesi tavsiye edilir. Çünkü sıcak sindirim organlarını harekete geçirir.

1) Çay hazırlanması :

İyi bir çay demlemekte bir sanattır. İyi bir çay yapmak Içfn çayın iyi muhafaza edilmiş olması gerekir. Çayların umumiyetle kapalı yerlerde saklanmış olması gerekir. Ya­nında koku verecek maddeler bulunmamalıdır. Rutubetli yerlerde bırakmamak lâzımdır.
İyi bir çay demlemek için 2 araca ihtiyaç vardır :
1) Su kaynatma kabı,
2) Çay demleme kabı.
Çay demleme kabının porselen veya iyi cins bir ma­denden olması tavsiye edilir. 1 bardağa bir çay kaşığı çay lâzımdır.
4 kişilik bir aile 2'şer bardak çay içecekse 8 çay ka­şığı çaya ihtiyaç vardır. Bu kadar kaşık çay demliğe konur. Üzerine kaynar sudan biraz konulup çay yaprakları çalka­lanır ve hemen su dökülür.
Demlik, çaydanlıkta kaynıyan suyla doldurulur, demli­ğin hava alması veya çay kokusunun gitmemesi için demli­ğin ağız kısmı sıkıca kapatılır.
Üstü sarılır. Kaynayan su buharının veya işitilmiş tuğ­lanın üzerine konur. En az 12 dakika tutulur.
Tam 12 dakikada çay içime hazırdır, renk ve koku ba­kımından en uygun zamandır, derhal servis yapılmalıdır.

2) Soğuk veya Buzlu Çay Hazırlama :

Umumiyetle yaz günlerinde hazırlanan bir çaydır. Çay yukarda tarif edildiği üzere demlenir. Bir sürahiye süzülerek doldurulur, içine buz parçaları, kabuğuyla dilim­lere kesilmiş limon parçaları şeker konup soğuk servis yapılır, Arzu edilirse şekersiz de servis yapılır.
Şeker ayrıca verilmelidir. Buzlu, çay, şeftali suyuylada karıştırılıp ikram edilebilinir. Ayrıca buzlu çaya çeşitli li­körler de karıştırılıp ayrı lezzette çaylar hazırlanmış olur.

3) Süt ve Sütlü İçkiler Hazırlama :

Kahvatlı sofralarının en güzel içeceklerinden biri de süttür. Yalnız başına kullanıldığı gibi, kahve, çay, kakao, sa­lep ile karıştırmak suretiyle de kullanılır.

a) Sütün Hazırlanması :
Sıcak süt hazırlama :
Mikropsuz temiz bir süt içmek için sütün iyi kaynatıl­ması gerekir. Bunun için süt ya özel kaynatma kabına veya bir tencereye konur. Tencere ateş üzerine bırakılır. Süt 80 . 90 dereceye kadar ısınınca kabarır, bu kabarmayı delip sütü 3 defa sağa doğru 3 defa da sola doğru karıştırarak kaynatmak lâzımdır. Bundan sonra hemen bardaklara dol­durulup arzuya göre, şeker konup içilir.

Not : Kakao veya kahve kahvaltı masasına kavanozla veya cezvede pişmiş olarak getirilip sütün ser­visi yapılınca herkes istediği kadar birinden alıp bardağına karıştırıpta içebilir.

Kakaolu, kahveli süt istenirse bir bardak için 1 küçük kahve kaşığı kakao veya kahve hesap edilir. Bardaktaki süt lere azar azar konupta hazırlanabilir.

b) Salep hazırlama :

Malzemeler :
500 gr. süt
5 gr. şeker (3 çorba kaşığı) 100 gr. şeker (3 çorba kaşığı) Biraz tarçın

İşlem Basamakları :

Sütü bir tencereye koyunuz, içersine şekeri, salebi ilâve ediniz. Orta hararetli ateşte karıştırarak 15-20 dakika pişiriniz. Bardaklara boşaltıp üzerine tarçın serpiniz, Sıcak olarak servis yapınız.

Kahvaltıda yenilecek bisküvi, yoğurtlu börek, sandviç v.s. çeşitler hamur işleri bölümünde ya­zılmıştır. Oraya bakarak hazırladığınız çeşitlerle kahvaltınızı zenginleştirebilirsiniz

23.09.2008

HARDAL

FamilyasıCruciferae
İlmi AdıSiyahı: Brassica nigra
Beyazı: Sinapis alba
FransızcaMoutarde
İngilizceMustard
AlmancaSenfsaat
Kullanılan KısmıTohumları
Yetiştiği YerBatı Avrupa, Asya, Çin, Hindistan, Afrika, Amerika
Ülkemizde: Akdeniz yöresi
Toplama ZamanıAğustos - Kasım
ÖzelliğiSiyahı: Tonik, mide ve salgı bezlerini olumlu etkiler, şişkinliği giderir, iştah açar. (Tıp açısından siyahı daha önemlidir.)
Beyazı: Mide kramplarını giderir, karaciğer ve pankreası olumlu etkiler.
Sağlık AçısındanKabızlığı önler, gazdan ileri gelen şişkinliği yok eder. Beyazı: Ampirik olarak sindirim şikayetlerinde kullanılır.
KullanılışıSiyahı: Un haline getirilen hardal tohumları ılık suyla karıştırılır, ağrıyan eklemlere veya kısımlara uygulanır. Romatizmaya: 2-3 çorba kaşığı hardal unu suyla karıştırılır, bu suya kalınca bir bez daldırılır, sıkılır, bedenin gereken kısmına sarılır.
Mutfakta KullanılışıBaharatı kullanma açısından çok usta olan Hint aşçıları siyah hardalı tercih ederler; yağda hafif sote ettikten sonra domates ve soğan konur, sebze katılır, pişirilir. Sofra hardalı: Etli yemeklere, soğuk etlere, domuz eti, şarküteri, soslara, çiğ sebzelere vb. katılır.
Estetik AçıdanYeri yoktur.
Ek BilgiDiğer adı: Siyahı: Kara hardal, eşek hardalı. Beyazı: Deve tüyü hardalı. Hardalın evde yapılışı: 30 gr. ince doğranmış soğan, 12 gr. toz karabiber, 500 gr. toz hardal, 3 adet küçük hindistancevizi, rendelenmiş; 8gr. acı biber, 60 gr. rendelenmiş turp, 250 gr. aromalı sirke, yeterince kaynar su. Tüm malzeme ateşte iyice kızdırılmış bir demirle karıştırılır.

FESLEĞEN

FamilyasıLabiatae
İlmi AdıOcimum basilicum
FransızcaBasilic
İngilizceBasil
AlmancaBasilienkraut
Kullanılan KısmıKurutulmuş yaprağı ve çiçeği
Yetiştiği YerHindistan, Afrika, Asya, Avrupa
Ülkemizde: Güney Anadolu
Toplama ZamanıMayıs - Eylül
ÖzelliğiAntispazmotik, tonik, gaz giderici, midevi, bağırsakların antiseptiği, safra söktürücü.
Sağlık Açısındanİştahsızlık, kramp, zihinsel sürmenaj, sinirsel anemi ve uykusuzluk, gut, anguas, yetersiz aybaşı, baş dönmesi ve migrene karşı kullanılır.
Kullanılışı1 tatlı kaşığı fesleğen 1 fincan kaynar suda demlendirilir, her yemekten sonra içilir. Ağız aftlarına: 100 gr. fesleğen 1 litre suda kaynatılır, gargara yapılır. Taze fesleğen yaprakları çiğnenebilir.
Mutfakta KullanılışıÇorba, domatesli sos, domuz, kuzu, dana, balık etleri, lahanalı yemekler, yeşil salata, türlü, çeşitli çerezler vb. Fesleğen gerekirse kekiğin yerine kullanılabilir.
Estetik AçıdanYüzün alt kısmıyla boyun bakımında kullanılır. Bir avuç taze fesleğen didiklenir, 4-5 gün badem yağında bekletilir ve kullanılır. Yüze ve boyna sürerken hafif bir masajla cilde yedirilir. Bir süre sonra yüz gülsuyuna batırılmış bir parça pamukla temizlenir.
Ek BilgiDiğer adı: Fesliğen, peslan, reyhan otu. (Fesleğen türünden olan reyhanın yaprakları biraz daha iri, rengi daha koyu, kokusu da daha keskin olur. Bu nedenle kullanılan miktar az olmalı. Fransa'da ve İtalya'da (ülkemizde birçok köy ve kasabada), sineğin ve sivrisineğin eve girmemesi için pencere kenarlarına fesleğen saksıları konur. Aynı saksılar köy kahvelerinde görülür. Ufalanmış kuru yapraklar koklandığında aksırtır, kronik koku almamayı giderir.